Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından düzenlenen Boğaziçi Zirvesi’nin 15’incisi bu yıl 7-8 Kasım tarihlerinde ‘Geleceğe Köprüler Kurmak: Barış, Teknoloji, Sürdürülebilirlik’ ana teması ile düzenlenecek. Türkiye’nin etrafındaki savaş ortamına ve gerginliklere rağmen bu yılki zirveye şimdiden 52 ülkenin resmi olarak katılacağını açıkladığını ifade eden Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) Kurucusu Cengiz Özgencil, bu yıl özellikle Avrupa’dan çok ciddi bir katılım aldıklarını kaydetti. Geçtiğimiz yıllarda yapılan zirvelerde ekonomik iş birlikleri açısından çok önemli anlaşmaların imzalandığına dikkat çeken Özgencil, “Dünyadaki bu savaş kaotiği sönümlenirse, ben bu sene ve bu seneden sonra Türkiye’ye olan ilginin çok fazla artacağını düşünüyorum.” dedi.
Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından düzenlenen Boğaziçi Zirvesi’nin 15’incisi, bu yıl ‘Geleceğe Köprüler Kurmak: Barış, Teknoloji, Sürdürülebilirlik’ temasıyla 7-8 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilecek. Zirveye her yıl olduğu gibi yine, dünyanın her yerinden önemli iş ve fikir insanları katılırken, düzenlenecek panellerle günümüzün en önemli konuları masaya yatırılacak, geleceğe ilişkin öne çıkan fikirler dünya gündemi ile buluşacak.
Avrupa’dan dikkat çeken katılım
Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) Kurucusu Cengiz Özgencil, İsrail-Filistin ve Rusya-Ukrayna başta olmak üzere Türkiye’nin etrafındaki savaş ortamına rağmen bu yıl 15’incisini düzenledikleri zirveye dünyadan büyük ilgi olduğunu söyledi. Şu ana kadar katılım için 52 ülkeden konfirmasyon geldiğini ve bu sayının zirvenin yapılacağı tarihe kadar 60’ın üzerine çıkabileceğini kaydeden Özgencil, bu yıl özellikle Avrupa ülkelerinden gelen yoğun katılımın kendilerini çok memnun ettiğini ve Avrupa ülkelerinin bireysel olarak katılmasının çok değerli olduğunu kaydetti.
Zirveye bakanlardan iş insanlarına, fikir önderlerinden akademisyenlere kadar dünyanın her coğrafyasından katılım olacağını belirten Özgencil, “Bu senede mottomuz, ana sloganımız geleceğe köprüler kurmak. Bu sloganımızı da barış, teknoloji ve sürdürülebilirlik başlıkları üzerine inşa ediyoruz. Teknoloji alanında bu yıl çok önemli paneller gerçekleşecek. Sürdürülebilirlik de Birleşmiş Milletler’in son yıllardaki en önemli teması. Bu konuda da Türkiye’den ve yurtdışından çok değerli konuşmacılarımız var. Bir de tabii ki kaçınılmaz olarak bütün bunları yaşayabilmek için barışın olması şart. Barışın yollarını ayrı ayrı panellerde konuşmacılar dile getirecekler. Biz Boğaziçi Zirvesi olarak geçmiş zirvelerin hepsinde dünyada barışın önemini vurguladık. Barışın olmadığı bir dünyada ne ekonomi ne de sosyal yaşam olur. Maalesef bunları son dönemde yaşayarak görüyoruz. Maç naklen yayını gibi savaş naklen yayınları başladı ve bu insanlık için çok üzücü bir durum.” dedi.
‘Boğaziçi Zirvesi’ni daha da geliştirmek istiyorum’
Boğaziçi Zirvesi’nin fikrini oluştururken de Türkiye’ye bağımsız, uluslararası alanda saygın ve marka değeri olan bir düşünce kuruluşu hediye etmeyi amaçladığını ifade eden Özgencil, şöyle devam etti: “Bu bağımsızlık konusunu çok önemsiyorum ve bağımsızlığın getireceği markalaşma sürecinin daha doğru olacağına inanıyorum. Bize 11-12 yıldır devamlı olarak sponsor olan çok önemli yerli ve yabancı firmalar var. Buranın yaşayabilmesi, kendini geliştirebilmesi ve sürdürülebilir olması için ekonomik boyut son derece önemli. En büyük hayalim Boğaziçi Zirvesi’ni daha da geliştirip özellikle Uzakdoğu’dan, Ortadoğu’dan ve yakın Avrupa coğrafyasından iş insanlarını ve fikir önderlerini senenin iki-üç günü İstanbul’da buluşturmak ve tüm ilgiyi bu şehre çekmek. İstanbul’dan yayılacak fikirlerin dalga dalga tüm dünyaya yayılmasını sağlamak istiyorum ve İstanbul dendiğinde akıllara Boğaziçi Zirvesi’nin gelmesi için çalışıyorum. 14 yıl boyunca Boğaziçi Zirvesi’ne cumhurbaşkanları geldi, başbakanlar, bakanlar, prensler, prensesler ve iş dünyasından önemli isimleri geldi. Bunlar sadece zirvede kalıp, zirvede konuşup odalarına gitmediler. İstanbul’u gezdiler, gördüler, hatta bazıları ilk defa İstanbul’la tanıştı ve sonrasında da gelmeye devam etti. Zirvenin bu anlamda İstanbul turizmine de ciddi bir etkisi oldu. Allah bana sağlıklı bir ömür verdiği sürece bu zirveyi uluslararası normlarda, saygın ve marka değeri yüksek bir düşünce kuruluşu olarak devam ettirmek istiyorum.”
‘Türkiye’ye olan ilgi çok artacak’
Boğaziçi Zirvesi’nin hem bir fikir kulübü olduğunu hem de Türkiye’nin de ihtiyacı olduğu yabancı yatırımcıyı buraya getirip Türk iş dünyasıyla buluşturmak gibi çok önemli bir misyonunun olduğuna işaret eden Özgencil, bu yıl ve önümüzdeki yıllara ilişkin beklentilerini şu şekilde anlattı: “2010 yılından 2020 yılına kadar geçmiş 10 yılda Türkiye’de ekonomik durum çok olumlu anlamda gelişiyordu. Yurt dışından gelen dev yabancı şirketleri Türkiye’deki özel sektörle buluşturduk, çok önemli anlaşmalara imza attılar. Ancak pandemiden sonra maalesef Türkiye’deki ve dünyadaki ekonomik sistemin bozulması, iş hacimlerini biraz düşürdü. Ben bu sene ve bu seneden sonra, dünyadaki bu savaş kaotiği sönümlenirse, Türkiye’ye olan ilginin çok fazla artacağını düşünüyorum. Çünkü bu ilgiyi yaptığım tüm görüşmelerde görebiliyorum. Türkiye’nin burada öncelikli olarak enflasyonu aşağı çekip uluslararası düzeyde duyurabilmesi gerekiyor. Bu olduğu takdirde Türkiye’ye yine çok ciddi yatırımlar geleceğine inanıyorum.”
Çok sayıda heyet yatırım görüşmeleri yapacak
Bu sene Afrika, Ortadoğu ve Hindistan başta olmak üzere çok sayıda ülkeden heyetin yatırım ve partnerlik arayışı için zirveye geleceğini kaydeden Özgencil, “Zirvede 25’e yakın panel gerçekleşecek. Bu panellerde Türkiye’deki yatırım imkanları da ele alınacak. Katılımcıların önemli bir bölümü iş fırsatlarını konuşmaya, tartışmaya ve araştırmaya geliyorlar. Bunun yanı sıra her sene yaptığımız yuvarlak masa toplantısında çok değerli ülkeleri temsilen büyükelçilerimiz yer alacak. Onların ana konumuz olan geleceğe köprüler kurmakla ilgili söyleyecekleri çok önemli. Farklı ülkelerden gelen, örneğin Kamboçya’dan gelen büyükelçi ile İsviçre’de gelen büyükelçinin dünyaya nasıl ve hangi perspektifte baktığını önemsiyorum.” dedi.