Arabasını sattı, elektrikli araç fabrikası kurdu / Alba Bisiklet’in hikayesi

Storybox / Özel Röportaj

Elektrikli araçlar son dönemde ulaşım söz konusu olduğunda tüm dünyanın ortak gündemi. Hem çevreci olması hem de yakıt maliyetlerini düşürmesi nedeniyle birçok büyük firma bu işin bir tarafından tutmaya ve sektörde yer edinmeye çalışıyor. Elektrikli araçlar derken bunu sadece araba olarak düşünmemek lazım. Golf arabalarından kamyonetlere, motosikletlerden bisikletlere kadar ortada devasa bir pazar. İşte bugün anlatacağımız hikaye de Türkiye’nin ilk elektrikli bisiklet üreticilerinden biri olan Bursalı Alba Bisiklet’in hikayesi. Ulaşıma bir çözüm olmak üzere bir bakkal bile açılamayacak para ile çıktıkları yolda adlarını sektörün en önemli firmaları arasına yazdıran Alba Bisiklet’in hikayesini, şirketin kurucuları Bora Urş ve Alkın Yurtkuran, Storybox’a anlattı…

SANAYİDEN KENDİ FABRİKASINA

Alba Bisiklet’in hikayesi daha önce sanayide elektrikli araçlarla uğraşan biri makine mühendisi biri de akademisyen olan Bora Urş ve Alkın Yurtkuran’ın kendi hayallerini gerçekleştirme hikayesi. Elektrikli bisiklet fikri, insanların kısa mesafede ulaşım problemlerini çözmek amacıyla çıkan bir fikir. Alba Bisiklet’in kurulumu 2018 yılı ama öncesinde ortaklar zaten sanayide elektrikli araçlarla uğraşıyorlar. Bursa’da elektrikli kamyonetler ve golf arabaları üreten Pilot Car’da çalışırken, bunları nasıl daha mikro seviyeye getirebileceklerini düşündükleri anda ortaya elektrikli bisiklet girişimi çıkıyor.

İşin başladığı yer sadece 20 metrekarelik küçük bir yer. Urş, bir bakkal bile açılamayacak bir parayla işe başladıklarının altını çiziyor. Hatta ilk finansman ihtiyacı doğduğunda da arabasını 45 bin liraya satıp işine koyuyor. Adım adım, yavaş yavaş büyüyorlar. Tabi en önemlisi yaptığın işe inanıyor olmak.

DÖNÜŞÜM KİTLERİ İLE BAŞLADILAR

İşin başlaması elektrikli bisiklet üretimi ile değil, elektrikli bisiklet dönüşüm kitleriyle oluyor. İlk etapta elektrikli bisiklet üretmek zor olduğu için böyle bir yola giriyorlar. Bir elektrik motoru, bir batarya, gerekli kablolar ve göstergelerle birlikte normal bir bisikleti yarım saatte mobilya kurulumu gibi elektrikli bisiklete dönüştürebiliyorlar. Dönüşüm kiti işi iyi gidince 2019 yılı sonlarında elektrikli bisiklet üretmeye karar veriyorlar.

Bu karar da aslında tüketici ihtiyaçları neticesinde doğuyor. Çünkü bir yandan mevcut bisikletini elektrikli bisiklete çevirmek isteyenler var, bir yandan da bitmiş hazır ürün isteyenler. Bu ihtiyaca cevap verebilmek için işe başlarken nihai amaçları olan ilk katlanabilir elektrikli bisikletleri Alba Fold 2’yi üretiyorlar.

PİL ÜRETİMİNİ KENDİLERİ YAPIYOR

Sektörün Türkiye’de ve dünyada çok hızlı büyümesi ve elektrikli araçlara olan ilgi Alba’nın da işini büyütüyor. İlk yıl sadece 50 adet bisiklet üretebilen Alba şu anda yılda 6 bin adetlik üretime ulaşmış durumda. Şirketin işlerinin büyümesinde pil üretimini kendi bünyelerine almaları ve kişiye özel üretim de etkili olmuş. Urş, şöyle anlatıyor:

“Elektrikli bisikletlerin tamamında elektrikli arabalarda olduğu gibi lityum iyon teknolojisi kullanıyor. Onların daha ufağı ama teknolojisi aynı. Biz ilk olarak batarya paketlerini ithal ettik. Fakat burada kullanıcılarda çok farklı ihtiyaçlar doğdu. Mesela eviyle işi arası 3 km olan adam başka pil, Türkiye turuna çıkacak olan başka pil istiyor. Biz de iki sene içerisinde batarya paketlerinin üretimini kendi bünyemize aldık. Şu anda hem kendi ürünlerimize hem de piyasaya batarya üretimi yapıyoruz.”

Bu işe başlarken dünyadaki trendlere baktıklarını ve işin daha çok başında olduğunu gördüklerini belirten Urş, aslında sektörün halen daha başlangıçta olduğunu ifade ediyor. 2035 yılında benzinli ve dizel araçların yasaklanacak olmasının sektörü çok daha büyüteceğini anlatan Urş, “Elektrikli araçlar olacak ama elektrikli mikro araçlar da çözüm yaratıyor. Elektrikli bisikletler ve scooter’larla park problemi yaşamıyorsunuz, şehir içinde daha rahat hareket ediyorsunuz. Elektrikli bisikletlerde işin spor tarafı, sağlık tarafı var. Bu bütün dünyada görüldü ve insanların kullanım alışkanlıkları da değişiyor.” diyor.

KİŞİYE GÖRE MENZİL

İşe elektrikli bisiklet kitleriyle başlayan daha sonra elektrik bisiklet üretimine başlayan Alba’nın portföyünde şu an tümü elektrikli olan iki katlanabilir bisiklet, bir trekking bisikleti ve scooterlar var. Bunun yanında elektrikli bisiklet dönüşüm kitleri üretimi de 250 watt’tan başlayıp, 1000 watt’a kadar farklı motor seçenekleri ve farklı batarya kapasiteleri ile devam ediyor. Standart üretim 25 kilometre hız yapan 50 km menzilli bisikletler olsa da ihtiyaca göre 100 kilometre menzile ulaşan modeller de üretiyorlar. Bataryaları kendileri yaptığı için müşteri ne kadar menzil isterse onu sağlayabiliyorlar.”

100 KM’Yİ 1 LİRAYA GİDİYOR

Elektrikli bisikletlerin kurumsal firmalar için de bir ihtiyaç olduğunu ve o taraftan ciddi bir talep geldiğini anlatan firmanın diğer kurucu ortağı Alkın Yurtkuran da özellikle fabrika içlerinde kullanımın arttığına dikkat çekiyor.

Bu araçların turizm sektörü ve özellikle son iki yılda kurye işinde de kullanıldığını belirten Yurtkuran, “Motosikletlere karşı elektrikli bisikletlerin çok ciddi maliyet avantajları var. Benzin masrafları ciddi artış trendinde, bizim elektrikli bisikletlerle ise 100 kilometrelik yolu 1 liraya gidilebiliyor. Elektrikli bisikletler ehliyet gerektirmediği için ciddi bir kolaylık sağlıyor. O sebeple kuryeler için onlara özel ürün geliştirme çalışmalarına başladık. Restoranlar hamburgerciler, pizzacılar, kurye firmaları hepsi geçiyor veya hepsi en azından deniyor. Şu anda deneme sürecinde olan bisikletlerimiz var. Onları motosikletlerle hız olarak da karşılaştırıyorlar ve şu ana kadar alınan sonuçlar gayet iyi.” diyor.

İHRACAT İNGİLTERE İLE BAŞLADI

İhracat tarafının kendileri için biraz yeni olduğunu ve ilk olarak İngiltere’de firma kurup ürünleri göndermeye başladıklarını belirten Yurtkuran, “Şu anda hem pazar araştırması, hem oradaki markalarla ilgili karşılaştırma, ürünlerin sıcak ve online satışıyla ilgili çalışmalar başladı. Süreç yavaş da olsa sağlam olmasını istiyoruz. Bu sene yavaş yavaş İngiltere’de ve kendi firmamızla birlikte bu süreci hızlandırıyoruz. Farklı ülkelerden de talepler var. Bu senenin başında Almanya, İsviçre, Avusturya’ya ve İtalya’ya distribütör anlaşmaları yaptık. Aynı zamanda Amerika’ya talep oldu ve ön seri çalışması gönderdik.” diyor.

HEDEF DÜNYADA TANINAN BİR MARKA OLMAK

Bora Urş, hedeflerini anlatırken bir anektodla sözlerine devam ediyor:

“Yakın zamanda bir yerde okudum ve çok hoşuma gitti. Bir deniz subayı emekli oluyor. En sevdiği şey olan denizle ilgili bir şeyler yapmak istiyor. Yelkencilikle ilgili bir eğitim, atölye açıyor. Bununla ilgili diyor ki, ‘ben öğrencilerime yelkeni 3 soruda öğretiyorum. Birincisi hangi hedefe varmak istiyorsun, çünkü hangi hedefe varmak istediğini bilmezsen hiçbir rüzgar sana yardım etmez diyor. İkincisi rüzgarın nereden estiğini gör diyor, üçüncüsü ise artık hedefini belirledikten ve rüzgarın nereden estiğini öğrendikten sonra yelkeni nasıl kullanacağını bilerek hedefe varmak. Biz burada hedefimizi belirledik. A’dan Z’ye uçtan uca deniliyor, tasarım aşamasından satış sonrasına doğru, kaliteli ürün üreten ve bütün dünyada bilinen bir marka hedefiyle yola çıktık. Hedefimiz, ilk önce Türkiye’de sonra bütün dünyada bilinen elektrikli mobil araçlar üzerine çalışan bir firma olmak.”

spot_img

SON YAZILAR

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR