Gündüz memur akşam gurme / Celal Arpat’ın hikayesi

Bir elektrik mühendisiyken yemek kültürüne olan merakı O’nu bir sosyal medya içerik üreticisine dönüştürdü. Şimdiyse bir tv programında sunuculuk kariyerine başlayan Celal Arpat, gastronomi serüvenini Gurmoss’a anlattı.

Herkes onu Celal Arpat diye tanıyor ama asıl adı Celalettin Arpat. Sosyal medya için ismini Celal yapan Arpat, önceleri kendisine hiç normal gelmemiş ama herkes kendisine ‘Celal abi’ diye diye artık o da alışmış.

Sosyal medyanın en tanınmış yiyecek içecek üreticilerinden biri olan Celal Arpat aslında bir devlet memuru ve aslen Konyalı. 9 Eylül Üniversitesi Rektörlüğü’nde 16 yıldır yapı işleri ve
teknik daire başkanlığını yürüten bir elektrik mühendisi. Kendi ifadesi ile gündüz memur, mesaiden sonra ise influencer.

GAZETE KÜPÜRLERİNİ KESERDİM

Yeme içme işlerine liseden bu yana çok meraklı olduğunu söyleyen Arpat, o günleri ve sonrasını şöyle anlatıyor:

“O zamanlar tabi ne bilgisayar var ne de sosyal medya. Ama gazeteler var ve özellikle hafta sonu eklerinde yemek köşeleri yer alıyor. İşte ben o eklerdeki yemek küpürlerini hep keser saklardım. Üniversiteden sonra ise ilk bilgisayarımı aldığımda Excel’de ‘hangi ilde ne yenir, hangi ilin en meşhur yeri neresidir’ gibi tablolar hazırlardım. Bunları kayıt altında almak çok hoşuma giderdi.

INSTAGRAM İLE İLK TANIŞMA

O dönem Mehmet Yaşin’in ‘Yol Üstü Lezzet Durakları’ programı benim için en güzel kaynaklardan biriydi, hep izlerdim ve kaydederdim. Instagram ile tanışmam ise 2015 yılında oldu. Benim bu işlere merakım olduğunu bilen kuzenim insanların bu platformda yemek paylaştığını söyledi. Ben de ilk paylaşımımı bir aile yemeğinden yaptım.”

Arpat, yiyecek içeceğe olan merakı nedeniyle her öğle arasını İzmir Kemeraltı’nda geçirir ve ağırlıklı olarak oradan paylaşımlara devam eder. Ne zaman takipçi sayısının bini geçeceğini merak ederken Adana Lezzet Festivali, ona ilk ivmesini kazandırır. Şöyle anlatıyor:

“Adana’ya gidince sanayide bir börekçi var, oraya gidelim dediler ama biz kebabın başkentine gidiyoruz, ne böreği? Neyse gidelim ama paylaşım yapmayalım, yakışmaz almaz dedik. Sonuçta herkes kebaplarla ilgili bir şey bekliyor. Ender Mutfakta ile birlikte Levent Usta’nın, yani Levent Börek’in Yüreğir’deki yerine gittik. Börekleri bir yedik ve bayıldık. Hemen paylaşım yaptık ama işin farkında değiliz, bir anda takipçi yağmaya başladı. O börek hepimiz için çok önemli bir aşama oldu.”

ESKİ USTALARIN VE TARİHİ LEZZETLERİN PEŞİNDE

Celal Arpat, eski mekanlara ve ustalara çok meraklı bir isim ve büyük saygı duyuyor. Afyon’da 1860 yılından bu yana hizmet veren Aşçı Bacaksız’ı örnek verip, “Beş kuşaktır aynı ürünü aynı şekilde sunuyorlar ve bu çok saygı duyulması gereken bir şey. Keşke 300-400 yıllık olabilse, keşke bu tip işletmelerin sayısı çok fazla olsa. Mesela İzmir’de börekçi Ali Usta 12 yaşından bu yana serpme börek satıyor ve şu anda 80 yaşının üzerinde. Bunlar çok tarihsel şahsiyetler ve kayıt altına alınmalı. Ben Türkiye’de her köşeyi dolaşmak istiyorum, gerçek lezzetler köylerde, ufak yerlerde. Oralarda süs yok, lezzet var. Onları tanımayı ve kayıt altına almayı çok istiyorum.” diyor.

Gündüzleri mesaide olan Arpat, mesai sonrasını ve izinlerini ise yeme içme işlerine ayırıyor. Ailesi de bu duruma alışmış. Ama özellikle şehir dışı çekimleri onu oldukça zorluyor çünkü her bir gezi bir maliyet. Üstelik insanlar giderek daha değişik içerikler talep ediyor, kendi ifadesiyle eskiden çok ilgi göre bir pizzanın fırına girmesi veya mangaldaki bir köfte eskisi kadar ilgi görmüyor. Takipçileri her ne kadar onun yerinde olmaya çok özenseler de işler aslında o kadar kolay değil özetle…

BU İŞLERDEN PARA KAZANIYOR MU?

Peki çekimleri nasıl yapıyorlar, para alıyorlar mı, veriyorlar mı? Şöyle anlatıyor:

“Ben bir yere gittiğimde, önce kendimi tanıtırım, hesabımızı söylerim ve izin verirse çekerim. Yemekten sonra da mutlaka borcumuz nedir diye sorarız. Bazen mekan sahipleri ikramımız olsun der, biz yine de ödemek için ısrar ederiz. Bazı yerlerde de mekan sahibi borcumuzu söyler, biz de öder çıkarız. Başka şehirlere giderken harcamalar yaparız ve günümüz şartlarında bunlar kolay değil.

Ben bu işten hiçbir şekilde para kazanmıyorum, bir hobi benim için, kendi ihtiyaçlarımdan kısıyorum ama emekli olduktan sonra işleri biraz ticarileştireceğiz.”

Celal Arpat’ın en sevdiği yemekleri sorduğumuzda ise ilk sırasında her türlü hamur işleri ve de özellikle Konya yağ somunu var. Köftede Akhisar Can Köfte’yi ayrı bir yere koyuyor. Konya fırın kebabı çok özel bir lezzet. Dördüncü sırasında döner var. Beşinci sırada ise kaymaklı ekmek kadayıfı geliyor. Onun için de ilk adresi Afyon’daki Aşçı Bacaksız.

Arpat şimdilerde çok eski arkadaşı olan Fuat Şahin ile beraber Bein’de program yapmaya başladı. Bu onun ilk televizyon deneyimi ve sosyal medyaya göre çok farklı olduğunu ve biraz zorlandığını söylüyor. Celal Arpat ile Tarihi Lezzetler adlı programda eski mekanları ve ustaları tanıtmaya çalışıyorlar.

spot_img

SON YAZILAR

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR