Hisse geri alımları ne anlama geliyor

Borsada depremin ardından hisselerindeki düşüşü engellemek isteyen şirketlerden arka arkaya hisse geri alımı kararları geldi. Kimileri uzun döneme yayılan takvimler açıklarken, kimileri de günlük düzenli olarak hisse geri alımı yaptılar. Peki bu hisse geri alımlarının anlamı nedir ve neden yapılıyor.

Yıldız Holding’de M&A ve İş Geliştirme Direktörü olarak görev yapan Cem Kütük, hisse geri alımlarını Dünya’daki köşesinde yazdı…

“Yatırımcı gözünden bir işletmenin başarısının temel ölçütü uzun vadede, işletmeye bağlanan sermayeye sağlanan getirinin, diğer deyişle hissedar değerinin artırılmasıdır.

Hissedar değerini artırmanın yollarını dört başlıkta özetlemek mümkün: İlk yol mevcut operasyonlardan daha yüksek nakit akışı sağlamaktır. Kısa vadede daha karlı ürün grupları, satış kanalları veya müşteri segmentine odaklanarak, işletme sermayesini daha etkili yöneterek kotarılabilir. İkinci yol işi büyütmektir.

Şirketin yeni hizmetler sunması, yeni satış kanalları, yeni müşteri gruplarına ulaşarak, yeni pazarlara girerek gelirleri ve karlılığı artırmasını içerir. Üçüncü yol gelecekte daha değerli hale geleceği değerlendirilen, başka şirketlerin payları veya madenler gibi maddi, ya da nakit akışı sağlayacak fikri mülkiyet hakları (marka, hak, imtiyaz vb.) gibi maddi olmayan varlıkların satın alımı yoluyla sermaye kazancı elde etmektir.

Halka açık şirketler için uygulanabilir olan dördüncü yol ise şirketin kendi hisselerinin şirket tarafından geri alınmasıdır. Son aylarda ülkemizde halka açık şirketlerce artan oranda tercih edilen hisse geri alımı, şirketin yarattığı nakitle, kendi hissesini pay sahiplerinden satın almasını içerir.

Genellikle hissedarlar tarafından takdir edilen bu işlem sonrasında dolaşımdaki hisse sayısı azalacak, gelecekteki birim hisseye düşen kazanç (“earnings per share”) artacaktır. Doğru bir zamanlama ile yapılan her hisse geri alımı hissedarlara yapılmış bir dağıtımdır ve bu bağlamda kâr payı dağıtımına alternatif bir yolu oluşturur. Başta Birleşik Krallık ve Hong Kong olmak üzere birkaç ülke haricinde temettü geliri stopaja ve bireyler için gelir vergisine tabi olduğundan, hisse geri alımı hissedarlar açısından temettüye kıyasla vergisel avantaja sahiptir.

Hisse geri alımının şirket ve hissedarları için bir diğer önemli faydası piyasada verdiği mesajdır. Doğru bir zamanlama ve doğru bir fiyatlamadan yapılan geri alım, hem hissedarlara (ki halihazırda şirkete yatırım kararını almış olduklarından daha fazla hisse alacak ilk ve en büyük grubu oluştururlar) hem de henüz şirkete yatırım yapmamış yatırımcılara, şirketin mevcut piyasa değerinin adil değerin altında olduğu, şirketin sağlıklı bir şekilde nakit üretebildiği ve yönetimin gelecekteki nakit akışlarından emin olduğu mesajlarını verir.

Hisse geri alımı sermayeyi ve nakdi azaltacağından şirketin borçluluğunu artırır. Özellikle şirketin mevcut kaldıraç oranı düşük, uygun finansman ortamı ile avantajlı borçlanma imkanlarına ulaşmak mümkün ise, hisse geri alımı, kaldıraç oranını artırarak sermayenin getirisini yükseltir, yönetimi operasyonların finansmanında daha disiplinli hareket etmeye iter.

Bazı yatırımcı grupları, bu faydalarına rağmen, özellikle belirli koşullar altında hisse geri alımına oldukça mesafeli duruyor, hatta şirketin geleceği için olumsuz bir sinyal olarak da değerlendirebiliyor. ABD’de, özellikle parasal genişleme ile borç maliyetlerinin düşürüldüğü ve borca erişim imkanlarının arttığı dönemlerde hisse geri alımlarının kurumların kaldıraçlarını gereğinden fazla artırarak sistemik riski oluşturduğu yönünde görüşler geniş kabul görüyor.

Özellikle büyüme odaklı kurumsal yatırımcılar, şirketlerin yarattığı nakdi kendi işlerinde büyüme için kullanması gerektiğini, kâr payı dağıtımı veya hisse geri alımının, yönetimin nakdi kullanacak daha iyi bir seçenek ortaya koyamadığının göstergesi olduğunu değerlendirebiliyor.

Farklı görüşlerin varlığına rağmen, özellikle güçlü nakit üretme imkanına sahip, büyüme imkanları açısından yapısal olarak belirli bir düzeyin üzerine çıkmakta zorlanan, inorganik büyüme için doğru sektör/piyasa koşulları içerisinde bulunmayan, gelir odaklı yatırımcıların çoğunlukta olduğu şirketlerce, hissedar değerin artırmanın etkili bir yöntemi olduğu görülüyor.

Ülkemizde nakit akışı kuvvetli halka açık şirketlerin, özellikle dışsal faktörlerin etkisiyle hisse fiyatlarındaki ani düşüşler sırasında geri alım mekanizmasını kullanmaları, yatırımcılarının uzun vadeli perspektifte şirketlere güvenini artırması ve oynaklıkların azaltması yoluyla sermaye piyasalarımızın derinleşmesine katkıda bulunuyor. Geri alınan hisselerin sermaye azaltımı yoluyla iptal edilebilmesinin mevzuat yoluyla teşvik edilmesi bu katkıyı artıracaktır.”

spot_img

SON YAZILAR

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR