Merkez Bankası, sürpriz bir kararla politika faizinde 500 baz puan artırıma giderek, faizi yüzde 50 seviyesine çekti. İntegral Yatırım Araştırma Müdürü Seda Yalçınkaya Özer, “Her yönüyle şahin bir karar metni okuduk. Biriken endişeleri gidermek ve artan spekülasyonları önlemek için mesaj dolu güçlü bir faiz kararı alındığını söylemek mümkün. Merkez Bankası son bir yıldır piyasanın önünde hareket etme ye özen gösteriyordu. Son aldığımız aylık enflasyon dinamiklerinde yaşanan bozulmayla faiz kararı vermesi tekrar piyasanın önüne geçmesini ve ne kadar kararlı olduğunu göstermesi açısından önemli bir mesaj oldu.” dedi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), mart ayı faiz kararını açıkladı. Buna göre, banka politika faizini (bir hafta vadeli repo ihale faizi) 500 baz puan artırarak, yüzde 50 seviyesine çıkarttı. Ekonomistlerin beklentisi, bankanın faizi sabit tutması yönündeydi.
Merkez Bankası, haziranda 650, temmuzda 250, ağustosta 750, eylül, ekim ve kasımda 500’er ve aralık ve ocakta 250 baz puan olmak üzere 8 toplantıda, toplam 3 bin 650 baz puan faiz artırmıştı. Banka, şubat ayında ise faize dokunmamıştı.
Toplantıdan sonra yapılan açıklamada şöyle denildi:
“Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 45’ten yüzde 50 düzeyine yükseltilmesine karar vermiştir. Kurul ayrıca, operasyonel çerçevede değişikliğe giderek, Merkez Bankası gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 300 baz puanlık bir marj ile belirlenmesine karar vermiştir.
Şubat ayında aylık enflasyonun ana eğilimi, hizmet enflasyonu öncülüğünde, öngörülenden yüksek gerçekleşmiştir. Tüketim malı ve altın ithalatı yavaşlayarak cari dengedeki iyileşmeye katkı verirken, yakın döneme ilişkin diğer göstergeler yurt içi talepte dirençli seyrin sürdüğüne işaret etmektedir. Hizmet enflasyonundaki katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyon baskılarını canlı tutmaktadır. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunu ve ücret artışlarının enflasyon üzerindeki etkilerini yakından takip etmektedir.
Kurul, enflasyon görünümündeki bozulmayı dikkate alarak politika faizinin artırılmasına karar vermiştir. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon 2024 yılının ikinci yarısında tesis edilecektir.
Kurul, makroihtiyati politikaları piyasa mekanizmasının işlevselliğini ve makro finansal istikrarı koruyacak nitelikte uygulamayı sürdürmektedir. Bu çerçevede, ay içinde yapılan düzenlemelerle finansal koşullar sıkılaştırılmış, para politikası aktarımı desteklenmiştir. Kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması desteklenmeye devam edilecektir. Likidite gelişmeleri yakından takip edilerek, gerektiğinde sterilizasyon araçlarının etkin şekilde kullanılması sürdürülecektir.
Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir.
Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır.”
TCMB’den mesaj dolu güçlü faiz kararı
Politika faizini 500 baz puan artırarak, yüzde 50 seviyesine çıkaran Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan gelen mesajların oldukça şahin olduğunu belirten İntegral Yatırım Araştırma Müdürü Seda Yalçınkaya Özer, “Her yönüyle şahin bir karar metni okuduk. Biriken endişeleri gidermek ve artan spekülasyonları önlemek için mesaj dolu güçlü bir faiz kararı alındığını söylemek mümkün. Merkez Bankası son bir yıldır piyasanın önünde hareket etme ye özen gösteriyordu. Son aldığımız aylık enflasyon dinamiklerinde yaşanan bozulmayla faiz kararı vermesi tekrar piyasanın önüne geçmesini ve ne kadar kararlı olduğunu göstermesi açısından önemli bir mesaj oldu.” dedi.
Özer, faiz kararı ve karar metni için şu değerlendirmeyi yaptı:
TCMB’NİN PİYASANIN ÖNÜNE GEÇMESİ ADINA ÖNEMLİ BİR MESAJ
“TCMB, piyasa beklentisinin önünde 500 baz puan faiz artırdı. Bununla birlikte operasyonel çerçevede değişikliğe gidildi ve faiz koridoru genişletildi. Likidite sıkılaştırılması açısından bu taraf aktif olarak kullanılabilir. Koridor, daha önce 2011-2012 yıllarında kullanılmıştı. Bu dövizde oluşabilecek bir volatil hareket için de önemliydi. Her yönüyle şahin bir karar metni okuduk. Biriken endişeleri gidermek ve artan spekülasyonları önlemek için mesaj dolu güçlü bir faiz kararı alındığını söylemek mümkün. Hem 500 baz puanlık faiz artırımı yapıldı hem bunu +/-300 baz puanlık bant içine alındı hem de gerekli olması halinde para politikası duruşu sıkılaşacaktır ifadesi korundu.
Yine aynı şekilde sterilizasyon araçlarının etkin şekilde kullanılacağı ifade edildi. Daha önce Merkez Bankası’nın gecelik borç verme faizi 1,5 puanla yüzde 46,5; borç alma faizi ise yüzde 43,5’ti. Şimdi hem faiz yüzde 45’ten yüzde 50’ye yükseltildi hem de borç alma borç verme koridoru genişliği arttı. Bu anlamda Merkez Bankası elini rahatlatmış görünüyor. Merkez Bankası son bir yıldır piyasanın önünde hareket etme ye özen gösteriyordu. Son aldığımız aylık enflasyon dinamiklerinde yaşanan bozulmayla faiz kararı vermesi tekrar piyasanın önüne geçmesini ve ne kadar kararlı olduğunu göstermesi açısından önemli bir mesaj oldu. Özetle, Merkez Bankası enflasyonda canlı kalmaya devam eden riskleri gördüğünü, bunun önüne geçmek için önden gidebileceğini göstermiş oldu.”