Tekstilde ithalat alarmı / Üretici rekor ithalata çare bekliyor

Tekstilde içerideki yatırımlara rağmen ithal ürünlere uygulanan vergilerin düşük kalması, ithalatın patlamasına neden oldu. Tekstilciler hükümetten bu konuda acil önlem bekliyor.

Türk tekstil sektörünün çatı kuruluşu İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB), Kahramanmaraş’ta bir araya geldi. İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, sektörün güçlü üretim yapısı ile farklılaştığını ve tekstilde üretimin 49 milyar dolara kadar yükseldiğini söyledi. Öksüz, buna hazır giyim de eklendiğinde büyüklüğün 78 milyar dolara çıktığının altını çizdi.

YATIRIM YAPAN ÜRETİCİ İTHALATA KARŞI KORUNMALI

Böyle güçlü bir üretim yapısına sahip olan sektörün ithal ürünler karşısında haksız rekabetle baş başa kaldığına vurgu yapan Öksüz, şunları söyledi:

“Pandemi sürecinde üreticilerimiz iplik ve kumaş sektöründe çok büyük yatırımlara imza attı. Bu yatırımlar sayesinde üretim kapasitesi yükselirken, ihracatın artışı noktasında da büyük fayda sağladı. Türk üreticiler bu denli büyük yatırımlara imza atarken, dampingli ürünlerin ülkemize çok yoğun bir şekilde giriş yapması ve ithal ürünlere uygulanan ilave gümrük vergilerinin düşük kalması üreticilerimizi zor durumda bıraktı. Yaşanan bu durum yerli üretim yapan firmaların haksız rekabetle karşı karşıya kalmasına sebep oldu. Yerli üretici maliyet baskısıyla üretime devam etmeye çalıştı. Bu esnada ithalatta da rekor seviyede artış yaşandı.

İthalatın rekor seviyede artmasının çeşitli nedenleri var. Bunların en başında özellikle Asya Ülkelerinin dampingli ihracat yapması geliyor. Aynı zamanda menşe sapması nedeniyle yerli üreticiyi koruyan önlemler de etkisiz kılınıyor. Eğer bu sorunlar karşısında acil önlem alınmazsa 78 milyar dolarlık dev bir büyüklüğe ulaşan üretimde düşüş yaşanması kaçınılmaz olacak.”

İplik sektörünün %5 – 8 arasında İlave Gümrük Vergileriyle korunduğunu belirten Öksüz, “İlave Gümrük Vergisi uygulanan tüm ürünler içerisinde en az korunan ürün grubu maalesef pamuk ipliği sektörü. İlave Gümrük Vergisi ortalaması tüm sektörler içerisinde %25 seviyelerinde. Bu çerçevede tekstil sektörünün en önemli hammaddelerinden biri konumundaki pamuk ipliği sektörünün ilave gümrük vergilerinin artırılması en önemli beklentilerimiz arasında yer alıyor. Türk sanayicisi ne kadar güçlü üretim altyapısına sahip olursa, ne kadar çok desteklenirse ülke de o kadar güçlü olur. Ticaret Bakanlığımız da konuya çok titizlikle yaklaşıyor. Bu kapsamda Ticaret Bakanlığımız sık sık sektörümüzle bir araya geliyor, artan haksız rekabete karşı birlikte çözüm önerileri arıyoruz.” dedi.

2022 İHRACATI HIZ KESMEDEN DEVAM EDİYOR

Sektörün güçlü üretim altyapısı ile hala ihracatı arttırmayı başardığına dikkat çeken Öksüz, ihracat verileri hakkında da değerlendirmeler yaptı. Öksüz, şu ifadeleri kullandı:

“Tekstil sektörü olarak tek pazara odaklı değiliz. İhracat yapımız sayesinde hem Avrupa Birliği Ülkelerinde hem de dünya genelinde avantajlı konuma sahibiz. 2021 yılında 200 ülke ve bölgeye ihracat gerçekleştirdik ve tekstil sektörü olarak 12,9 milyar dolarlık ihracatla Cumhuriyet tarihi rekoru kırdık. Dünyada yaşanan enflasyon krizi ve savaşa rağmen tekstil Ocak-Ağustos döneminde tüm zamanların en yüksek dönemsel ihracat rakamına ulaştı. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 7,5 artış̧ sağlayarak 8,7 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Yılın ilk 8 ayında en fazla tekstil ihracatı gösterdiğimiz ülkeler sırasıyla yüzde 18,2 artışla İtalya, yüzde 1,5 artışla Almanya ve yüzde 12,9 artışla ABD oldu. Hem güçlü altyapımız hem de pazar çeşitliliğimiz sayesinde 2021 yılındaki güçlü ihracat artışımızı 2022 yılında 15 milyar dolar değerinde ihracatla güçlendirmeyi hedefliyorduk. Ancak 2002 yılındaki seviyesinin de altına inen euro/dolar paritesi son 20 yılın en düşük seviyesini gördü.

Paritenin bu şekilde olması dolarla ithal edip Euro ile ihraç eden Tekstil sektörümüze ilave yük oluşturması kuvvetle muhtemel gözüküyor. Tekstil sektörü olarak ihracatımızın %52’sini euro bazında yapıyoruz. Bununla birlikte Euro’daki değer kaybı AB’nin üretim maliyetlerini de artıracağı için Avrupa’da yaşanabilecek durgunluk, tekstil sektörü ihracatımız için kırılganlığı artıracak potansiyele sahip. Bu çerçevede 2022 yılı ihracat hedeflerimizi bir miktar aşağı yönlü revize ettik. Euro / dolar paritesindeki kırılganlığın azaltılması için de anlık önlemler değil; kalıcı çözümler bulunması gerekiyor. Bu çerçevede daha katma değerli ürünler üretmeye odaklanılması en önemli önceliğimiz olmalı.

spot_img

SON YAZILAR

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR