Yabancı yatırımcı Türkiye’nin KOBİ’lerine geliyor

Dünyada yaşanan ekonomik çalkantı ve enerji krizi sonrası yatırımların yön değiştirmeye başladığını söyleyen uluslararası ticaret, rekabet ve şirket birleşme ve devralmaları hukuku alanında uzman Aktay Hukuk Bürosu sahibi Avukat Faruk Aktay, “Türkiye’de yatırım yapmak ya da satın alma gerçekleştirmek için çalışmalar yapan yabancı yatırımcıların sayısında artış var. Daha çok küçük ve orta ölçekli sanayici, üreticilere ilgi duyuyorlar. Türkiye’deki bütün zorluklara rağmen çok dinamik bir dönem yaşanabilir. Yeter ki doğru stratejileri takip edelim.” ifadelerini kullandı.

Yaklaşık 3 yıldır devam eden koronavirüs süreci ve son olarak Rusya-Ukrayna arasında yaşanan savaş hali dünyada dengeleri değiştirdi. Enerji maliyetleri yükselirken, dünyada tedarik noktasında sıkıntılar yaşanmaya başladı. Oluşan enerji krizi nedeniyle özellikle Batı ülkelerinde birçok sektörde üretimde aksamalar yaşandı. Bu durumun yüksek üretim kapasitesine sahip, kaliteli üretim yapabilen, coğrafi konumu gereği de ürünlerin tedariki noktasında büyük avantaja sahip Türkiye’ye ilgiyi artırdığına dikkat çeken uluslararası ticaret, rekabet ve şirket birleşme ve devralmaları alanında uzman Aktay Hukuk Bürosu sahibi Avukat Faruk Aktay, “Uzmanlık alanımız uluslararası ticaret ve doğrudan yabancı yatırımlar. Yabancı yatırımlar içerisinde hali hazırda danışmanlık verdiğimiz şirketler bulunuyor. Dünyanın içinden geçtiği ekonomik kriz ortamında Türkiye’ye olan ilgi arttı. Son birkaç ayda Türkiye’den 10 milyon doların üzerinde 5 tane satın almaya danışmanlık yaptık. Dünya çapında çok büyük yabancı yatırımcıların ilgisinin yüksek olduğunu söyleyemeyiz -pek çoğu zaten Türkiye’de- ancak küçük ve orta ölçekli sanayicilere, üreticilere çok büyük ilgi var. Türkiye’den satın alma yapan yabancı firmalar, Türkiye’de üretilen ürünleri yurt dışına e-ticaret şirketleri aracılığıyla pazarlıyor. Bu alanda da satın alma sonrasındaki süreçte de şirketlere danışmanlık veriyoruz.” diye konuştu. Yabancı yatırımcıların Türkiye’den markayı veya şirketi alarak, ürün veya tedarik zincirine dahil etmeyi veya ayrı bir marka olarak büyütmeyi amaçladığına dikkat çeken Aktay, “Kozmetikten, evcil hayvan ürünleri üreten firmalara kadar çok çeşitli Türk üreticilere ilginin olduğunu söyleyebiliriz.” dedi.

AVRUPALI ÜRETİCİ ÜRETİMİ TÜRKİYE’YE KAYDIRMA PLANI YAPIYOR

Türkiye’nin kendi içinde avantajları ve dezavantajları olduğunu vurgulayan Av. Faruk Aktay, “Geçtiğimiz hafta İspanya, Fransa ve Almanya’da yatırımcılar ve danışmanlarla toplantılar yaptım. Yabancı yatırımcı Türkiye’yi şu anda cazip görüyor. Ancak Türkiye’nin çeşitli riskler taşıdığını da biliyorlar. Burada risk değerlendirmesi yapan yabancı yatırımcı, özellikle Avrupa pazarındaki durgunluğu daha riskli buluyor. Örneğin; Ortadoğu’da yatırım yapan Batılı bir yatırımcı Türkiye ve Ortadoğu’nun yaşanan krizden daha az etkilendiğini düşünüyor. Türkiye’deki yüksek kurlar da Türkiye’yi cazip kılıyor. Türkiye’ye son zamanlarda artan ilgi var. Türkiye yaşanan çalkantılardan daha izole görülüyor. Avrupa’da yükselen enerji fiyatları nedeniyle bazı restoranlar dahi çalışamaz hale geldi. Avrupalı yatırımcı da bunu görüyor. Avrupa’da birçok üretici ‘Türkiye’ye üretim altyapısını nasıl kaydırabilirim?’ diye çalışma yapıyor. Uzak Doğu’da yatırımları olan Avrupalı yatırımcılar dahi orayı sonlandırıp, Türkiye’de yatırım yapmayı planlıyor. Bizim de bu alanda hizmet verdiğimiz yeni firmalar var.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin doğunun batıya açılan kapısı olarak görüldüğünü belirten Aktay, “Geniş bir coğrafyaya açılan gerçek anlamda köprü görevi gören bir ülkeyiz. Çok fazla fırsat olan bir dönemdeyiz. Türk lojistik sektöründe de büyük fırsatlar var. Türkiye’deki bütün zorluklara rağmen çok dinamik bir dönem görüyorum. Yeter ki doğru stratejileri takip edelim.” diye konuştu.

YAPTIRIMLARIN HUKUKİ KARŞILIĞI TARTIŞILMALI

Rusya-Ukrayna arasındaki gerginliğin Türkiye’nin ticaretini nasıl etkilediğine yönelik de değerlendirmeler yapan Av. Faruk Aktay, “Batı ülkeler Rusya’ya yaptırımları devreye aldı. Avrupa’da, ABD’de ya da diğer Batı ülkelerinde yatırımları olan Rus iş insanları yatırım yapacak yeni yerler arıyorlar. Burada da ön plana çıkan ülke Türkiye oluyor. Ancak bu çeşitli riskleri de beraberinde getiriyor. Çünkü ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri Rusya’ya yaptırım uygularken, Türkiye’nin Rus iş insanlarına yatırım yaptırması çeşitli sıkıntılar yaratabilir. Bu noktada akla gelen soru ise ABD’nin ya da AB’nin Türkiye’ye hukuki olarak bir yaptırım uygulayıp uygulamayacağı. Burada hem İngiltere hem New York Barosuna kayıtlı Türk bir avukat olarak çalışmalar yaptım. Avrupa Birliği’nin böyle bir durumda Türkiye’ye yönelik hukuken geçerli bir yaptırım uygulayabileceği söylenemez. Çünkü Avrupalı, Avrupa Birliği dışındaki bir aktöre ortak siyasi bir karar olmadan yaptırım uygulamıyor. ABD’de ise durum biraz farklı, ABD tarafında ‘ikincil yaptırım’ diye bir durum var. İran’a yönelik yaptırımlarında olduğu gibi yaptırımlara uymayan üçüncü taraf ülke ve kurumlara fiilen çeşitli yaptırımlar uygulayabiliyor. ABD bu durumda ‘piyasalarımızdan yararlanamazsın’ ‘bizden yatırım alamazsın’ diyebiliyor, kısaca bu gibi fiili yaptırımlara ikincil yaptırımlar diyoruz. Ancak bu yaptırımlar hukuken oldukça tartışmalı. 1976 tarihli Yabancı Egemenlerin Dokunulmazlığı Kanunu esasen yabancı devletler ve kurumlarına hukuken yargı bağışıklığı sağlıyor.” diye konuştu.

spot_img

SON YAZILAR

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR