Deri sektöründeki ihracatın çok önemli bir bölümünün gerçekleştirildiği Antalya Leather&Fur Fashion Show Fuarı 20’ye yakın ülkeden 1300’ün üzerinde katılımcıyla kapılarını açtı. Fuara en yüksek katılımın Rusya’dan olduğunu ve büyük bir işlem hacmi gerçekleşmesini beklediklerini ifade eden Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Gözmen, “Rusya, Ukrayna ana pazarımız. İhracatın yüzde 70’ini oluşturuyor. Savaş durumu ve sıkıntılı olmasına rağmen 2015’ten sonraki en ciddi ziyaretçi sayısına ulaştık.” dedi. Gözmen, bu yılın ilk dört ayında, geçen yılın aynı dönemine göre deri ve deri mamullerinde yüzde 10 artış olduğunu, deri konfeksiyonda ise yüzde 20’nin üzerinde rekor bir artışla ihracatın artarak devam ettiğini ifade etti. E-ticaretin 5 trilyon doların üzerine çıktığını belirten İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Güven Karaca, “Canla başla e-ihracat, e-ticareti tabana yayacak şekilde belli projeler üzerinde çalışıyoruz. Aslında diyoruz ki e-ticareti hedefleyerek hedefimiz ülke değil dünya” değerlendirmesinde bulundu.
Antalya’da, Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) tarafından düzenlenen 10. Leather&Fur Fashion Show Fuarı, sektördeki Türk firmalarının temsilcilerini yurt dışı pazar temsilcileriyle bir araya getiriyor. Her yıl iki kez gerçekleşen Leather&Fur Fashion Show Fuarı, 20’ye yakın ülkeden 1300’ün üzerinde rekor bir katılımla Serik İlçesi Belek Turizm Merkezi’nde kapılarını açtı.
Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Gözmen yaptığı açıklamada, fuardaki ziyaretçi ağırlığının savaş durumunun devam etmesine rağmen yüzde 70’lik bölümünün ana pazarları olan Rusya’dan ve Bağımsız Devletler Topluluğundan (BDT) gelenlerin oluşturduğunu söyledi.
2015 yılından sonraki katılımcı olarak en yüksek dönemi yaşadıklarını dile getiren Gözmen, “Rusya, Ukrayna ana pazarımız. İhracatın yüzde 70’ini oluşturuyor. Savaş durumu ve sıkıntılı olmasına rağmen 2015’ten sonraki en ciddi ziyaretçi sayısına ulaştık.” dedi.
İHRACATTA YÜZDE 20’NİN ÜZERİNDE ARTIŞ
2015 öncesi sektörün sadece Rusya’ya 300 milyon dolar civarı ihracatının olduğunu belirten Gözmen, “Savaş sonrası Rusya’ya satışımız yüzde 10’a düştü. Alışveriş alışkanlıklarının
değişmesi, AVM’lerin açılması, bizim kullandığımız ürün gamındaki ürünlerin kalın ürünler yani kürklü, kıştan, dış şartlardan koruyan ürünler olması ve bunlara olan ihtiyacın azalması, alternatif ürünlerin fazla olması sektörün talebinde düşüşe sebep olan etkenlerden.”
Geçen yıl deri konfeksiyonda ihracatın 236 milyon dolarla yılı tamamladığını kaydeden Gözmen, deri ve deri mamulleri olarak 2022 yılını, 2 milyar doların üzerinde bir rakamla kapattıklarını yineledi. Bu yılın ilk dört ayında, geçen yılın aynı dönemine göre deri ve deri mamullerinde yüzde 10 artış olduğunu, deri konfeksiyonda ise yüzde 20’nin üzerinde ihracatın artarak devam ettiğini belirtti. Gözmen, “Pandemiyle birlikte dibe vurmuş sektörümüz yavaş yavaş canlanıyor diyebiliriz. Geçen yıla oranla yaşanan bu ivmeyi, bir artış olarak değil normale dönüş olarak değerlendiriyoruz. Çok büyük artışlar, bizim sektörümüzde kullandığımız ham deride olsun, üretimde olsun ciddi sıkıntılar yaratacaktır. Ham madde fiyatlarında, işçilik maliyetlerinde yaşanan artışlar bir anda yüzde 30, 40, 50 talep patlaması durumunda bizi zor duruma sokacaktır. 10-20 bandı arasında artışı tolere edebiliriz. Talep artışının planlı bir şekilde olması bizim işimizi kolaylaştıracaktır.” dedi.
“KATLİAM ALGISI YANLIŞ”
Deri sektöründe kullanılan ürünler için hayvan kesildiği ve katliam yapıldığı algısının yanlış olduğunu dile getiren Gözmen, “Biz sadece atık, çöpe atlan bir ürünü katma değer olarak ekonomiye katıyoruz. Eğer böyle bir algı varsa bize karşı değil, et yiyenlere karşı oluşması lazım. Bu konuda halkımızın bilinçlenmesi lazım.” dedi.
2015 yılından beri alternatif pazarlara eğilmeye ve uzak pazarlar aramaya başladıklarını ifade eden Gözmen, “Bunların içerisinde Amerika’yı hedef pazarlarımız içerisinde 1. sıraya koyduk. Bu ülkedeki satışlarımızın artması, diğer ülkelerdeki krizler ve azalan talep darlığını karşılayacağını, hatta bizim bu talepleri karşılayamayacak safhaya kadar geleceğimizi düşünüyorum. Kullandığımız üründe, yaptığımız ürün çeşitliliğinde Türkiye’nin rakibi yok. Sektörümüz oluşabilecek her duruma karşı hazırlıklı. Çin’in agresif satışlarına karşı da hazırlıklıyız. Çünkü bizim kullandığımız ürün, malzeme tamamen Türkiye’nin üretiminde yerli katma değeri yüksek ürünler olduğu için burada bir avantaj sağlıyor.” dedi.
“EN BÜYÜK SORUN DÜŞÜK KUR”
Düşük kurun uluslararası piyasada ihracatçıların rekabet gücünü zayıflatan en büyük etken olduğunu dile getiren Gözmen, “Düşük döviz artan maliyetler karşısında tolere edilebilir bir şey değil. Bu durumda karlılığı arttırmak mümkün değil. Diğer yandan da fiyatı arttırarak bizim pazarlara girme şansımız yok. Eldeki pazarlar da yavaş yavaş kaybedilme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir. Kurun artmasıyla maliyetlerimiz düşecek. İşçilik ve enerji maliyetleri yüzde 40’a yakın olarak bizleri direkt etkiliyor. Kur böyle devam ederse deri mamulleri olarak geçen yılın ihracatını yakalamak başarı olur. Ama kur artarsa üstüne çıkarız.” ifadelerini kullandı.
“EN DEĞERLİ İHRACAT YAPAN 4. SEKTÖRÜZ”
Deri ve kürk konfeksiyon sektörünün deri ve deri mamulleri sektöründe çok önemli bir yere sahip olduğunu ifade eden İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Güven Karaca, “Çünkü bizim kilogram başına ihracat değerimiz 10,2 dolar, deri ve kürk konfeksiyonunda 118 dolarlara kadar çıkıyor bu rakam. Ana hedefimiz katma değerli ürün, katma değerli ürün ihracı ve ülkemize katkı. Sektör olarak zaten en değerli ihracat yapan 4. sektörüz. Deri ve kürk konfeksiyon sektörü bu konuda bize çok yardımcı oluyor ve de destek veriyor. Direkt hedefe yönelik bir fuar. Dolayısıyla bu fuarın katkısı çok büyük. Her fuarda sipariş alıp ihracatımızı arttırıyoruz. Bu yüzden bu fuarımızı çok önemsiyoruz.” dedi.
DERİDE HEDEF DÜNYA
Sektörün 2022 yılını 2,58 milyar dolar gibi bir rakamla kapattığını kaydeden Karaca, “Kilogram başına değerimizi 9,2 dolardan 10,2 dolara çıkarttık. Bu yılın ilk 4 aylık performansından endişeliydik ama sonuçlar öyle gelmedi. Özellikle deri ve kürk konfeksiyon 50 milyon dolarla yüzde 23’lük bir artış sergiledi. Her yıl endişeli başlıyoruz ama sektörümüz çok dinamik, ihracatçılarımız çok dinamik. 163 ülkeye ihracat yapıyoruz ve her geçen gün de bu ülke sayısını yükseltiyoruz. Her türlü negatif etkiden arınarak ihracatımız yükselmeye devam ediyor.” dedi.
E-ticaretin 5 trilyon doların üzerine çıktığı bilgisini paylaşan Karaca, “E-ticarettin 5 yıl içerisinde 10 trilyon doların üzerine çıkması hedefleniyor. Buna kayıtsız kalamayız. Canla başla e-ihracat, e-ticareti tabana yayacak şekilde belli projeler üzerinde çalışıyoruz. Aslında diyoruz ki e-ticareti hedefleyerek hedefimiz ülke değil dünya. Bu bağlamda da E-ticaret Komitemizi kurduk. Faaliyetlere de devam ediyoruz.” dedi.