Yemen’deki Husilerin, Kızıldeniz’de seyreden İsrail ile ilişkili gemileri hedef alması üzerine büyük konteyner taşımacılık şirketleri rotayı Babülmendep Boğazı yerine Ümit Burnu’na çevirdi. Ümit Burnu’nu dolaşan gemilerin seyahat sürelerinin 10 ila 14 gün uzadığını, bazı gemilerin seyahat sürelerinin ise 30 güne çıktığını kaydeden Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Kurucu Başkanı ve Qlux IDEAS Genel Müdürü Burak Önder, tüm dünyada navlun fiyatlarının arttığını, bölgeyle hiç alakalı olmayan destinasyonlarda bile yüzde 300-700 arasında fiyat artışlarının olduğunu belirtirken navlun fiyatlarının artmasıyla hammadde fiyatlarının da yükseldiğini söyledi. Talebin güçlü olmamasına rağmen hammadde fiyatlarında yüksek artışları görmeye başladıklarının bilgisini paylaşan Önder, “Lojistik ve enerji her kalemde enflasyonu etkiler. Navlun fiyatlarının ve hammadde fiyatlarının artması önümüzdeki süreçte tüm dünyada enflasyonun artmasına neden olabilir. Türkiye, Polonya’dan Uzak Doğu’ya olan bölgede en önemli üreticilerden biri. Tedarik zincirinin çeşitlendirilmesi, Uzak Doğu’ya bağımlılığın azaltılması ülkemizi pozitif etkileyebilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’e giren gemilere yönelik saldırısı Kızıldeniz-Süveyş Kanalı güzergahını durdurma noktasına getirdi. Kızıldeniz’de Husilerin İsrail’e ait ya da İsrail’e giden gemilere yönelik iki aydan beri süren füze ve insansız hava aracı saldırıları, uluslararası ticarette son yılların en büyük krizini doğurdu. Asya’dan Akdeniz’e giden nakliye maliyetleri şimdiden artarken krizin tırmanmasının daha geniş ekonomik sonuçlara yol açabileceği belirtildi. Hammadde ve enerji fiyatlarına ek olarak navlundaki artışların da devam etmesi bekleniyor. Sürecin uzamasının dünyada küresel ticareti ve küresel ekonomiyi etkileyeceğine işaret eden EVSİD Kurucu Başkanı ve Qlux IDEAS Genel Müdürü Burak Önder, “Lojistik ve enerji her kalemde enflasyonu etkiler. Navlun fiyatlarının ve hammadde fiyatlarının artması önümüzdeki süreçte tüm dünyada enflasyonun artmasına neden olabilir.” dedi.
KRİZDEN EN ÇOK AB ETKİLENDİ
Husiler, İsrail’in Gazze’deki saldırılarına tepki gerekçesiyle 31 Ekim 2023’te Yemen açıklarında İsrailli şirketlere bağlı olduğunu belirttikleri ticari gemilere el koymaya, bazılarına da dron ve füzelerle saldırılar düzenlemeye başladı. Husilerin eylemlerinin ardından çok sayıda gemicilik şirketi, Kızıldeniz’deki seferlerini durdurma kararı aldı. Kızıldeniz’deki olaylar, uluslararası konteyner taşımacılığı fiyatlarında büyük artışa yol açarken, blokajdan en olumsuz etkilenenler arasında AB ülkeleri yer aldı. Avrupa’daki bazı otomotiv fabrikaları tedarikte yaşanan gecikmeler nedeniyle üretimlerini geçici olarak durdurduğunu açıkladı. Kargo gemilerinin rotasını Ümit Burnu’na çevirmesi nedeniyle seyahat sürelerinin uzaması, çeşitli sektörlerin tedarik zincirinde aksamalara yol açtığı belirtildi.
“YÜZDE 300-700 ARASI FİYAT ARTIŞLARI YAŞANIYOR”
Kızıldeniz’de yaşanan gerginliğin tüm dünyada navlun fiyatlarını artırdığını kaydeden Önder, “Bu bölgeyle hiç alakalı olmayan destinasyonlarda bile yüzde 300-700 arasında fiyat artışlarını gördük. Navlun fiyatlarının artmasıyla emtia yani hammadde fiyatları da yükseldi. Talebin güçlü olmamasına rağmen hammadde fiyatlarında yüksek artışları gördük. Lojistik ve enerji her kalemde enflasyonu etkiler. Navlun fiyatlarının ve hammadde fiyatlarının artması önümüzdeki süreçte tüm dünyada enflasyonun artmasına neden olabilir.” dedi.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen özellikle Kıta Avrupası’nda önümüzdeki süreçte talepte bir artış görülebileceğinin bilgisini paylaşan Önder, “Son olarak 26-30 Ocak tarihlerinde Almanya’da düzenlenen Ambiente Fuarı’nda bunun ayak seslerini gördük. Dünya pandemi döneminde, Batı-Çin arasındaki mücadeleyle ve son olarak Kızıldeniz kriziyle birlikte tedarik zincirinin çeşitlendirilmesinin ne kadar önemli olduğunu anladı. Türkiye, Polonya’dan Uzak Doğu’ya olan bölgede en önemli üreticilerden biri. Tedarik zincirinin çeşitlendirilmesi, Uzak Doğu’ya bağımlılığın azaltılması ülkemizi pozitif etkileyebilir.” değerlendirmesinde bulundu.
LOJİSTİK FİYATLARININ ARTIŞ NEDENLERİ?
Kızıldeniz’de yaşanan sürecin enflasyona etkisinin olacağını ve bütün ürün fiyatlarını etkileyeceğine işaret eden Önder; enerji ve navlun fiyatlarında artışların yaşanmaya başladığını belirtti. Bu durumun lojistik fiyatlarının artmasına neden olduğunun bilgisini paylaşan Önder, “Yani bunun aslında kök nedeninden bir tanesi de lojistik firmaları. Bu durumu kullandılar. Bunu bir şekilde bir risk olarak sunarak bütün gemilerin rotalarını uzattılar. Bunun nedeni ise dünyada lojistikte de ciddi olarak oligopol bir yapı buluması. Bu da bu süreci etkiliyor.” dedi.
“HAMMADDE FİYATLARINDA ARTIŞLAR YAŞANACAK”
Yaşanan Kızıldeniz krizinin sadece Türkiye değil bütün dünyayı etkileyen bir süreç olduğunu kaydeden Önder, “Türkiye sanayisini etkileyecek unsurlarından bir tanesi hammadde, emtia fiyatlarının yükselmesi. Lojistik fiyatları sadece Uzak Doğu’dan bu bölgeye gelenlere artmadı. Türkiye’den Batı Afrika’ya giden, Türkiye’den Avrupa’ya giden, Türkiye’den Latin Amerika’ya, Amerika kıtasına giden lojistik fiyatları bile arttı. Önümüzdeki süreçte hammadde fiyatlarında artışları göreceğiz.” dedi.
Şu an halihazırda talebin düşük olması ve işlerdeki durgunluğun bekle gör politikası ile fiyatların bir anda artmadığını ama sürecin uzamasının ister istemez hammaddenin pahalı olmasına ve ürünlerin fiyatlarının artmasına neden olacağına işaret eden Önder, hem Türkiye’de hem dünyada enflasyonun artıracağına işaret etti.
“2024 YILININ ANA EKSENİ GÜVENLİK OLACAK”
2024 yılının diğer yıllardan farklı olacağını belirten Önder, “Bu zamana kadar pandemi öncesi, pandemi süresi, pandemiden sonraki dönemde dünyanın ana gündemi ekonomiydi. Ama 2024 ile beraber dünyanın yeni gündemi güvenlik olacak. Bugün Orta Doğu’da İsrail Hamas diye başladı. Lübnan bundan etkilendi. İran, Pakistan, Suriye, Yemen’de gerginlikler yaşandı. Avrupa’da Rusya Ukrayna savaşı hala devam ediyor. Uzak Doğu’da özellikle ABD tedbirlerini Çin’e karşı daha çok Asya Pasifik’e yöneltmişti. Çin’in etrafını kuşatmaya çalışıyordu. Japonya dünya savaşından sonra silahlanmayan ülkelerin başında gelir. Japonya bu yıl gayrisafi milli hasılasının yaklaşık yüzde 3’ünü savunma sanayisine ayırıyor. Polonya, şu an Avrupa’da en çok silahlanan ülkelerden bir tanesi. Almanya yine ikinci dünya savaşından sonraki en büyük silahlanmasını yaşıyor. Almanya da bu yıl gayrisafi milli hasılasının yaklaşık yüzde 3’ünü savunma sanayisine ayırıyor. Şu andaki güvenlik politikaları, ulusların güvenlik politikaları ticaretin önüne geçiyor. O yüzden 2024’ün ana ekseni 1-Güvenlik, 2-Ekonomi olacak. 2023’te herkes milli güvenliğini arttırıyordu aslında. Kızıldeniz bunu bize gösterdi. 2024 ve 2025’te dünyada güvenliği konuşacağımız yıllar olacak.” dedi.