Trendyol ile Castle Investments, Ankara’da son teknolojiye sahip bir veri merkezi geliştirmek ve işletmek üzere işbirliği anlaşmasına imza attı.
Trendyol, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) başkenti Abu Dabi’de düzenlenen, resmi sponsor olarak yer aldığı “Turkish Airlines EuroLeague Final Four 2025” organizasyonunda, Körfez bölgesindeki operasyonlarını ve gelecek hedeflerini paylaştı.
Şirket, bölgenin veri merkezi geliştirme alanında önde gelen isimlerinden Tarek Al Ashram’ın kurucusu olduğu Castle Investments şirketi ile Ankara’da, 48 megavat BT kapasiteli, son teknolojiye sahip bir veri merkezi geliştirmek ve işletmek üzere Dubai’de işbirliği anlaşması imzaladı.
Merkezin ilk fazının, 2026’nın 3. çeyreğinde faaliyete geçmesi amaçlanıyor
Ankara Veri Merkezi tamamlandığında, bölgenin en büyük ve en gelişmiş merkezlerinden biri olacak. Hiper ölçekleyiciler, bulut hizmeti sağlayıcıları ve yerel işletmelerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere en gelişmiş teknolojilere ve birinci sınıf operasyonel standartlara sahip olan merkez, “Uptime Tier III sertifikalı” (Bu sertifikaya sahip veri merkezleri, değişiklik ve bakım gibi durumlardan etkilenmeden hizmet vermeye devam ederler) olarak faaliyet gösterecek.
Yerel ve uluslararası operasyonlarını, en ileri teknolojilerle destekleme hedefi doğrultusunda, veri merkezi kapasitesinin önemli kısmı Trendyol tarafından kullanılacak. Merkez, sahip olduğu kapasitenin kullanımını, gelecek dönemde diğer büyük bulut hizmet sağlayıcılarına ve kurumsal müşterilere de sunacak.
Toplam geliştirme maliyeti yaklaşık 500 milyon dolar olacak tesisin, 9,6 megavat BT kapasitesine sahip olması planlanan ilk fazının, 2026’nın 3. çeyreğinde faaliyete geçmesi amaçlanıyor. Ankara Temelli’de devam eden inşaat çalışmaları, planlanan takvim doğrultusunda sürdürülüyor.
Trendyol Grubu Başkanı Çağlayan Çetin, şirketin liderliğinin, dünya standartlarındaki teknolojik çözümlerine ve akıllı veri uygulamalarına dayandığını belirterek, “Ankara Veri Merkezi Projesi, her geçen gün büyüyen yerel ve uluslararası müşteri tabanımıza sunduğumuz hizmet kalitesini ciddi anlamda artıracak. Bu proje, aynı zamanda Türkiye’ye yatırım yapma konusundaki kararlılığımızın ve ülkemizin güçlü dijital ekosistemine olan güvenimizin bir göstergesidir.” dedi.
Veri Merkezi için ilk aşamada yaklaşık 500 milyon dolarlık yatırım
Türkiye ve BAE arasındaki ekonomik işbirliğini güçlendirmesi açısından önemli olan Ankara Veri Merkezi için ilk aşamada yaklaşık 500 milyon dolar yatırım yapılacağını bildiren Çetin, Castle Investments’in özel sektördeki data center yatırımcıları arasında en deneyimlilerden biri olduğunu, sadece BAE değil Suudi Arabistan’da, Mısır’da ve bölgede tecrübeleri olduğunu aktardı.
Çetin, veri merkezinin, içindeki sunucular ve teknik ekipmanları ile sofistike bir yatırım olduğunu dile getirerek, dünyada veri merkezi yatırımları arasında ciddi bir yarış olduğunu söyledi. Küresel tedarik zincirinde, gerekli teknik ekipmanları dünyanın her yerinden tedarik edebilen bir yatırımcı olmasının önemine işaret eden Çetin, ekipmanların sıfırdan tedarik edilmesinin, hem süreci uzatacağını hem de maliyeti artıracağını kaydetti.
Veri merkezi kapasitesinin yüzde 40’ını kendilerinin kullanacağını, yüzde 60’ının da dışarıya açılacağına değinen Çetin, “Türkiye’nin, dijital ekonomisi büyüdü. Bu büyüme, veri merkezi yatırım ihtiyacını da artırıyor. Bizim de bu işe soyunmamızın sebebi o. İhracat kapasitesi ile veri tabanı ihtiyacının büyümesi, veri merkezi ihtiyacını doğuruyor. Eldeki veri arttıkça, o veriyi sağlıklı şekilde tutma gereksinimi büyüyor. Veriyi, uygun şekilde Türkiye’de tutmamız lazım. Bu sebeplerle, teknoloji ekibinin de ricası ve desteğiyle, bu yatırımı yapmaya karar verdik. Yatırımcımız da hem Türkiye’deki ihtiyacı hem son zamanlarda bölgede artan yatırımları görüyor. Burada bir süreç yürüttük, ‘Dünyanın farklı yerlerinden, kim bize bu projede ortak olabilir?’ diye birkaç grupla da görüştük. Birikimleri, hiper ölçekli veri merkezleri ve bölgede dünya teknoloji devleriyle çalışmaları, onlara zaten bu hizmeti verme deneyimi olan bir grup olmaları etken oldu. O yüzden Türkiye’ye bu bilgi birikimini getirebilecek en iyi ortağın onlar olacağını düşündük.” değerlendirmesinde bulundu.