Suvla Şarapları’nın kurucusu Selim Zafer Ellialtı, birlikte çalıştığı eşi Pınar Ellialtı ile bir akşam dışarıda yemeğe çıktı. Gittikleri restoranda kendi ürettikleri şaraplardan birini sipariş verdi.
Yemeğin sonunda hesabı istedi. Hesap dökümüne baktı, kendi şaraplarının restorandaki fiyatını görünce şaşırdı:
– 3 bin 300 lira…
İtiraz etmedi, hesabı ödedi. Ancak, kendi şarabına ödediği 3 bin 300 lira içine oturdu. Ertesi sabah pazarlama ekibine restoranın adını verdi:
– Bakın bakalım “K………..” adlı şarabımızı o restorana kaç liraya vermişiz?
Ekip çok geçmeden bilgiyi aktardı:
– Sözünü ettiğiniz şarabı o restorana veriş fiyatımız 260 lira görünüyor.
İç geçirdi, hayıflandı:
– Yüksek enflasyon fiyatlama davranışlarını çok bozdu. Onu anladık. Ancak, bir şişe şaraba alış maliyetinin üzerine 11-12 kat eklemek dünyanın hiçbir yerinde görülmüş şey değil…
Selim Zafer Ellialtı, bu olayı geçenlerde kendi mekanlarından birinde buluştuğumuzda anlattı. Ellialtı’yı dinlerken Desert Group Kurucusu Yücel Özalp’in kendi işlettiği mekanlardan Okra İstanbul’da düzenlediği buluşmayı anımsadım.
Özalp’in düzenlediği buluşmada Doluca Şarapçılık Yönetim Kurulu Üyesi Sibel Kutman Oral’la sektörü konuşurken restoranlardaki fiyatlama davranışı da gündeme gelmişti:
– Restoranda kendi ürettiğimiz şarabın bir şişesine 5 bin 500 lira ödedim, içime oturdu.
Hem Sibel Kutman Oral, hem de Selim Zafer Ellialtı ile 2-3 ay arayla konuştuğum “restoranlarda şarap fiyatlaması” konusunu Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TÜRYİD) Başkanı Kaya Demirer ve Başkan Yardımcısı Barış Tansever’le zaman zaman tartıştığımız aklıma geldi.
Özellikle Barış Tansever, işlettikleri mekanların gider kalemlerine, maliyetlerine dikkat çekip şarap fiyatlarını 4-5 çarpanla belirlenmesini savunurken itiraz ederim:
– Dünyada restoranlarda şarap fiyatı çarpanı ortalaması alım fiyatının 3 katı dolayındadır.
Hadi diyelim ki çok kalburüstü kesimin gittiği restoranlarda şarap fiyatı 4-5 çarpanla belirleniyor. Kalburüstü müşteri de buna itiraz etmiyor.
Çok fazla ayırıcı özelliği olmayan restoranların, otellerin “şarap fiyatı çarpanı”nda çıtayı yukarıda tutan mekanları örnek alıp, işi abartması akıl alır gibi bir davranış mıdır?
Üreticilerin kendi şaraplarını restoranlarda sipariş ettiklerine önlerine konulan fiyatın içlerine oturmasının mantıklı bir açıklaması olabilir mi?
“Şarap fiyatı çarpanı”nda 4-5 katı geçtik, 11-12 kata kadar çıkan mekanlarla ilgili sektörün sivil toplum örgütü olarak TÜRYİD’in, “Arkadaşlar, bu kadarı da yapılmaz” diye devreye girmesi gerekmez mi?
Vahap Munyar (Nasıl Bir Ekonomi)