Yücelen Vakfı ve Anamur Ticaret ve Sanayi Odası’nın girişimiyle kurulan ANTSO, ANDO deniz otobüsüyle Anamur ile Girne’yi birbirine bağladı. 2.5 ayda yaklaşık 14 bin yolcu taşınırken, bu sayının filoya eklenecek yeni gemilerle çok daha yüksek bir rakama çıkması bekleniyor. Yücelen Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yücelen, yatırıma başladıklarında çevreden yapamayacakları yönünde çok fazla eleştiri aldıklarını, ancak gelinen noktanın kendilerini çok mutlu ettiğini söyledi. Türkiye’nin en güney noktası olan Anamur’un Kıbrıs’a bağlanmasının çok stratejik bir hamle olduğuna işaret eden Yücelen, önümüzdeki dönemde turizmde ve meyve sebze ticaretinde de ciddi artışlar beklediklerini ifade etti.
Eren Güler / Storybox
Türkiye’nin en güneyinde yer alan ancak virajlı yolları ve dağlık coğrafyası nedeniyle ulaşımın görece zor olduğu Anamur’da şu sıralara yeni bir heyecan yaşanıyor. Yücelen Vakfı ve Anamur Ticaret ve Sanayi Odası’nın girişimiyle kurulan ANTSO, Haziran ayında başlattığı seferlerle Anamur ile Girne’yi ANDO deniz otobüsüyle birbirine bağladı. Yücelen Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yücelen, hem bu stratejik yatırım hem de bölgedeki diğer yatırımlarını anlatmak için düzenlenen basın gezisinde bölge için çok önemli noktalara değindi.
İLK ADIM FERİBOTLA ATILDI
Anamurlu oldukları için bu bölgeye yaptıkları yatırımların kendileri için çok özel olduğuna işaret eden Yücelen, Türkiye’nin Akdeniz’e açılan kapısı Anamur’un hak ettiği değere ulaşabilmesi için uzun yıllardır çalıştıklarını, bu feribot hamlesi ile bölgenin hızlı bir şekilde gelişimi için ilk adımın atıldığını söyledi. Buradaki esas hedefin gemi işletmeciliği değil, karşılıklı olarak Anamur ve Kıbrıs’ın refahını artırmak olduğunu belirten Yücelen, bölgenin lojistik olarak önemine de işaret ederek şöyle konuştu:
“Anamur, Türkiye’nin Kıbrıs’a en yakın noktası ve Girne’ye sadece 44 mil, yani 76 km uzaklıkta. Seferlere Haziran ayında İDO’dan kiraladığımız bir deniz otobüsü ile başladık. Şimdiye kadar 50 civarında sefer gerçekleştirdik. Kasım ayından itibaren ise araçla gidiş gelişi de mümkün kılmak için 2 adet Ro-Ro gemisi kiralayacağız. Şu anda ortalama doluluk oranımız yüzde 60’ları buldu. Çevre illerden çok ciddi talep alıyoruz. Öğrenciler ve asker aileleri başta olmak üzere Akkuyu’daki Rus nüfus da büyük ilgi gösteriyor. Sadece insan taşımacılığı değil aynı zamanda meyve sebze taşımacılığı da yapıyorlar. Anamur-Girne seferleri sadece Anamur’a değil KKTC ekonomisine de destek sağlayacak.”
YAPMAYIN BATARSINIZ DEDİLER
Yatırıma ilk başladıklarında çevreden bu işin olmayacağı yönünde çok tepki aldıklarını kaydeden Yücelen, “Bize ‘yapmayın, batarsınız, paranız mı çok’ diye çok söylediler. Ancak gelinen noktada yaptığımız yatırımdan çok memnunuz. Önümüzdeki dönemde de yeni gelecek gemilerle çok daha ciddi bir artış bekliyoruz. Bunun yanında Anamur’daki iskele uluslararası liman statüsünde ve aynı zamanda deniz uçağı seferleri için de uygun. Kısa süre içinde deniz uçağı seferlerinin de başlayacağını öngörebiliriz. Kısacası Anamur sadece Kıbrıs için değil, Kuzey Afrika, Ortadoğu başta olmak üzere Doğu Akdeniz açısından en önemli lojistik nokta oldu.” dedi.
ANTSO Başkanı Mehmet Tuna da Kıbrıs’ta eğitim gören 50 bin civarındaki Türk öğrencinin Anamur ve çevresindeki 8 ilde ikamet edenlerin ve ailelerinin süre, fiyat ve bagaj avantajlarından dolayı Kıbrıs seyahatlerinde ANDO’yu tercih ettiklerini dile getirdi. Yolculuğun 1.5 saat civarında sürdüğünü ve kısa süre içinde devreye girecek olan Ro-Ro Passenger ile sabah hasat edilen ürünlerin saatler içinde Kıbrıs’a gönderileceğini söyleyen Tuna, “Anamur’un Türkiye’nin Akdeniz’deki en güney nokta olması, Kıbrıs başta olmak üzere Ortadoğu, Kuzey Afrika ülkelerine de erişimde avantaj sağlıyor” diye konuştu.
KADIN İSTİHDAMI VE EĞİTİMLE ANAMUR’A DEĞER KATAN PROJELER
Kurdukları Yücelen Vakfı ile Anamur’da sosyal sorumluluk projeleri ve kadın istihdamına yönelik ciddi çalışmalar yaptıklarını belirten Yücelen, Anamur Kadın Kooperatifi’nin çalışmalarına destek verdiklerini söyledi. Yücelen, 15 kadın çalışan ile yola başlayan kooperatifin, çilekten, ejder meyvesinden, nardan reçeller, kurutulmuş ürünler, şifalı yağ, krem, mama gibi ürünler ürettiğini, kendilerinin de üretimden satışa kadar tüm aşamalarda yardımcı olduklarını belirtti.
Aynı zamanda Anamur’da bir de yüksek standartlarda meyve kurutma tesisi yatırımı yaptıklarını ve çalışanların tamamına yakınının kadınlardan oluştuğunu anlatan Yücelen, “Bölgede her sabah toplanan ürünler en kısa sürede tesise geliyor ve hiç bir koruyucu olmadan üretim süreci başlıyor. Ürünlerin içindeki tüm yararlı maddeler, tarladan üretime ve paketlemeye kadar en iyi şekilde korunuyor. Bu ürünleri Anamour markası ile Türkiye’nin dört bir yanına ve zincir marketlere gönderiyoruz.” diye konuştu.
Ailenin büyüğü, siyasetçi Rüştü Kazım Yücelen’in anısını yaşatmak üzere kurdukları Rüştü Kazım Yücelen Meslek Eğitim Merkezi ile eğitim şansı bulamayan gençlere çalışırken eğitim görebilme ve hatta üniversiteye gidebilme şansı da sağladıklarını anlatan Yücelen, motordan inşaata, kuaförlükten aşçılığa kadar pek çok alanda 1300 civarında öğrencilerinin bulunduğunu ve bölgedeki ara eleman açığı için ellerini taşın altına koyduklarını ifade etti.
100 yıllık tarihi bir konakta çalışmalarını sürdüren Yücelen Vakfı ile ilgili de bilgi veren Yücelen, burada çocukların STEM, kodlama, Robotics, İngilizce gibi konulardaki eğitimi ile birlikte kadın girişimciliği ve istihdamını da destekleyerek bölgesel kalkınmada nitelikli bir fark yaratmayı hedeflediklerini anlattı. Anamur’un kalkınmasının insandan başladığının altını çizen Yücelen, “Kalkınma insandan başlıyor. İnsanlarımızı ne kadar iyi yetiştirirsek, onların yeteneklerini ne kadar geliştirirsek gelecek onlar için de ülkemiz için de o kadar umut verici olacak ve gençlerimiz ülkemiz için çalışmaya devam edecek” diye konuştu.
BÖLGEDEN ÇIKAN İLK OLİMPİYAT ŞAMPİYONU
Anamur’daki en önemli noktalardan biri de Anemorium Antik Kenti. İlk olarak 1962 yılında kazıların başladığı Anemorium Antik Kenti’nde şimdilerde yeni bir heyecan yaşanıyor. 2016 yılında araştırmaya, 2018 yılında da kazıya başladıkları bilgisini veren Anemorium Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Tekocak, “Bu bölgenin geçmişinin M.Ö. 5’inci yüzyıla kadar gittiğini tahmin ediyoruz. Mevcut eserler de M.S. 1 ila 5’inci yüzyılları arasında. Biz kazıya başladığımızda Amerikalılar burada 350 mezar olduğunu söylemişti, biz ise 420 mezar bulduk. İki katlı çok odalı mezarlar var. Yine yaptığımız çalışmalarda mozaikler ve freskleri ortaya çıkardık. Güreş ve boks konusunda sporcular yetiştirildiğine dair bulgular bulduk, hatta buradan Antik çağda olimpiyatlara giden sporcular olduğunu yazıtlarla belgeledik. Bunlardan birisi de Anamurlu Protogenes. Protogenes MS 190-235 arasında buradan çıkıp olimpiyatlarda madalya alıp geri dönüyor. Kazıların sürdüğü antik kentte önümüzdeki dönemde bulunacak yeni izlerle Anamur’un geçmişi daha da belirginleşecek.” dedi.
Öte yandan Anemurium antik kentinin Odeon antik tiyatrosunda Yücelen Vakfı Başkanı Ali Yücelen’e kazılara sponsor olarak verdikleri destekten ötürü teşekkür eden Prof. Dr Mehmet Tekocak, antik sahnede bir sürpriz yaparak Yücelen ailesi adına Ali Yücelen’e bir teşekkür plaketi verdi.