Merkez Bankası, politika faizini piyasa beklentilerine paralel olarak yüzde 50 seviyesinde sabit tuttu.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), temmuz ayı faiz kararını açıkladı. Buna göre, banka politika faizini (bir hafta vadeli repo ihale faizi) beklentiler dahilinde yüzde 50 seviyesinde sabit bıraktı.
Merkez Bankası, haziranda 650, temmuzda 250, ağustosta 750, eylül, ekim ve kasımda 500’er baz puan, aralık ve ocakta 250’şer ve mart ayında 500 baz puan olmak üzere 9 toplantıda, toplam 4 bin 150 baz puan faiz artırmıştı. Banka, şubat, nisan, mayıs ve haziran aylarında ise faize dokunmamıştı.
TCMB tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi:
“Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 50’de sabit tutulmasına karar vermiştir.
“Temmuz ayında enflasyon geçici olarak artacak”
Haziran ayında aylık enflasyonun ana eğilimi belirgin bir zayıflama kaydetmiştir. Öncü göstergeler temmuz ayında aylık enflasyonun, para politikasının görece etki alanı dışında kalan yönetilen-yönlendirilen fiyat ve vergi ayarlamaları ile işlenmemiş gıda fiyatlarındaki arz yönlü gelişmeler neticesinde geçici olarak artacağına işaret etmektedir. Buna karşın, ana eğilimdeki yükselişin nispeten sınırlı kalacağı öngörülmektedir. Yakın döneme ilişkin göstergeler yurt içi talebin, halen enflasyonist düzeyde olmakla birlikte, yavaşlamaya devam ettiğini teyit etmektedir. Hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyonist baskıları canlı tutmaktadır. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunu yakından takip etmektedir.
“Para politikasındaki kararlı duruş dezenflasyon sürecini güçlendirecek”
Parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Kurul, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelemiştir. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon sürecini güçlendirecektir.
Kredi büyümesi ve kompozisyonu göz önünde bulundurularak makro finansal istikrarı ve parasal aktarım mekanizmasını destekleyecek şekilde yabancı para kredilere yönelik ek önlemler alınmıştır. Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyati adımlarla desteklenmeye devam edilecektir. Likidite koşulları muhtemel gelişmeler göz önünde bulundurularak yakından izlenmektedir. Sterilizasyon araçları, gerektiğinde çeşitlendirilerek etkin şekilde kullanılacaktır.
“Fiyat istikrarı doğrultusunda tüm araçları kararlılıkla kullanacak”
Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir.
Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır.
Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır.”
İntegral Yatırım Araştırma Müdürü Seda Yalçınkaya Özer:
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) temmuz ayı toplantısında politika faizini %50 seviyesinde sabit tuttu. Piyasa beklentisi faizlerde değişikliğe gidilmeyeceği yönündeydi. Bu açıdan bakıldığında sürpriz yok.
Aylık enflasyon ile aylık fiyat hareketleri gelişimini ifade eden paragrafta enflasyona ilişkin temkinli mesajlar gelmeye devam etti. Haziran ayı enflasyonunda belirgin zayıflama olduğunu ifade etmesine karşın temmuz ayı enflasyonunda aynı etkiyi görmeyeceğimizi belirtti. Taze meyve-sebze, alkol tütün ve elektrik zamlarının temmuz ayı enflasyonunda etkisi hissedilecek. Geçen seneden gelen baz etkisi iyimserliğini biraz törpüleyen bir enflasyon kombinasyonu olması muhtemel görünüyor. Bununla birlikte iç tüketimdeki yavaşlamanın henüz istenilen düzeyde olmadığını ve enflasyonist etki yaratmaya devam ettiğini anlıyoruz. Kredi kartlarına yapılan düzenlemenin üçüncü çeyrekte iç talepteki yavaşlamada daha etkili olabileceğini düşünmekteyiz.
Merkez Bankası enflasyonist risklerin canlı kalmaya devam etmesi nedeniyle ihtiyatlı duruşunu sürdüreceğini yineledi. Başka bir deyişle enflasyon üzerindeki yukarı yönlü riskler devam ediyor. İkinci paragrafta sıkı para politikası duruşunda esneme olmayacağı ve henüz bu esnemeyi sağlayabilecek koşulların olmadığına atıfta bulunmuş. Para politikasındaki sıkı parasal duruşun yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon sürecini güçleneceği ifade edildi. Geçen yıldan gelen baz etkisinin enflasyon üzerindeki aşağı yönlü eğilimini izlemeye devam ediyoruz.
Merkez Bankası’nın karar metnindeki bir diğer paragrafta piyasa koşulları ifade edildi. Özellikle yabancı krediler tarafında odağını korumuş. Döviz kredilerinin daha sonra TL mevduata dönüşmesi konusuna atıf var ve ek önlem alındığı ifade edildi. Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması ilave makro ihtiyati adımlarla desteklenmeye devam edileceği vurgulandı. Muhtemelen kısa vadeli bir artış olması halinde bunu depo ihaleleriyle, daha uzun bir artış olması halinde ise ZK yöntemiyle kısması beklenebilir.
Yakın zamanda faiz indirim sürecine girilmesini erken bulmakla birlikte önümüzdeki dönemde dezenflasyonist sürecin yeterli görülmesi halinde yılın son çeyreğinde faiz indirimleri başlayabilir. Bu karar metninde yakın dönem için faiz indirimine başlayabileceğine ilişkin bir atıf görmedik. Merkez Bankasının yazılı iletişimini temkinli bulmaya devam ediyoruz.