Korkudan 6 ay evden çıkamadım / Mert Nobre’nin Brezilya’da başlayan hikayesi

SportBox’ta bu hafta Fenerbahçe ve Beşiktaş formaları giyen Mert Nobre var… Türk vatandaşlığına geçen Brezilya asıllı futbol adamı; Türkiye’ye gelişinden yaşadıklarına, Fenerbahçe ile Beşiktaş günlerinden takım arkadaşlarıyla anılarına kadar birçok konuya değindi. İşte Mert Nobre’nin sözlerinden öne çıkan konular: Fenerbahçe’den neden ayrıldı? Korkudan 6 ay evden çıkamadı. Hangi başkan, “Şampiyon olamazsanız primleri alırım” dedi. 2005-2006 sezonunda oynanan Denizli maçından sonra yaşadıkları… Totem yapan futbolcular… Alex, Guti yorumları.. Arda Güler için neden, “Normal değil” yaptı. Hepsi ve daha fazlasını hem aşağıdaki videoda izleyebilir, hem de devamında okuyabilirsiniz…

Tam adı Márcio Ferreira Perreira Nobre. Bizim bildiğimiz adı ile de önce sadece Nobre, sonra Mert Nobre. Fenerbahçe’ye bir devre arası gelip takımın şampiyonluğunda büyük rol oynayan ve hiç unutulmayan Denizlispor maçı sonrasında da Fenerbahçe’den bileti kesilip Beşiktaş’a giden Nobre’nin hayatı Brezilya’da 9 çocuklu fakir bir ailede başlıyor. Aslında Brezilyalı oyuncuların genel özelliği de bu. Büyük bir aile ve fakir bir çocukluk. En büyük umut ise futbolcu olup para kazanmak ve ailelerini rahata kavuşturmak.

Nobre futbola okulda iken henüz 8 yaşında başlıyor. Tüm sokaklar futbol sahası gibi olan Brezilya’da o da akranları gibi hem sokakta hem de okulda topun peşinden koşturup duruyor. 15 yaşında amatör olarak liglerde oynamaya başlayan Nobre, 18 yaşında ise ilk profesyonel lisansına sahip oluyor.

JAPONYA MACERASI

Nobre Brezilya’da kısa bir süre oynadıktan sonra Japonya’ya transfer oluyor. Ancak oraya pek alışamıyor ve 6 ay sonra ülkesine geri dönüyor. Cruziero kadrosundayken hayatını değiştirecek olan ve onu ‘Mert’ yapacak teklif geliyor. Menajeri bu teklifi ilettiğinde ilk aklına gelen Türkiye’nin çok uzak bir yer olduğu. Ailesini arkasında bırakmak istemiyor, ama bir yandan da teklif cazip. Tam 1 ay boyunca aile içinde bu konuyu konuşup Nobre’nin ne yapması gerektiğini tartışıyorlar. Ve sonunda aile meclisinden, ‘en azından 6 ay denersin’ diye Türkiye kararı çıkıyor.

Nobre Ocak’ta Türkiye’ye bir geliyor, geliş o geliş… Hemen akabinde ailesini getiriyor, 2 sene 3 sene derken tam 18 yıldır aramızda…

Fenerbahçe’de 3 yıl oynayan ve çok başarılı olan Nobre için dönüm noktası ise o meşhur Denizlispor maçı oluyor. Hani Fenerbahçe’nin şampiyonluğu kaybettiği ve tam 17 dakika uzayan maç.

DENİZLİ MAÇINDA HER ŞEY DEĞİŞTİ

Şöyle anlatıyor:

“Denizli maçından sonra her şey değişti, bambaşka maç oldu. Son hafta, kupa da gitti. Biz Denizli maçından önce Aziz Yıldırım’la görüştük, maçtan sonra 3 sene daha imzalayacağız dedi. Ben çok mutluyum, aile mutlu, her şey iyi gidiyor… Bu maçtan sonra bir kaos oldu, ben 1 hafta İstanbul’da kaldım ama haber yok, görüşen yok, kimse yok. Aynı anda Beşiktaş beni aradı, menajerime teklif yaptı. Fenerbahçe’den 7 gün hiç haber gelmedi. Sonra tamam dedik ama o karar da çok zordu. Aynı şehrin rakip takımları. İmzadan sonra sadece tesisle ev arasında gidip geldim. 6 ay boyunca korkumdan dışarı çıkmadım. 6 aydan sonra tercüman Samet’ten bir mesaj geldi bana nasılsın, napıyorsun filan diye. Ben de ona korkumdan evden pek çıkmıyorum dedim. Boşver dedi bana, Fenerbahçe taraftarı seni seviyor. aylarca hiç Kadıköy’e gitmedim ama o mesajdan sonra tamam dedim, gittim.

Beşiktaş büyük takımdı ama çok karamboldü bazen, kolay kulüp değildi. Ertuğrul Sağlam’dan sonra Mustafa Denizli gelince tam takım olduk. Yemekleri beraber yiyoruz, her hafta bir balık restoranındayız. Ama o kadar çok gittik ki, oyuncular bana geldi kaptan yeter bu balık balık diye. Sonra hocaya gittim, o da sağolsun izin verdi, sonraki organizasyonları benim bahçede mangal olarak yapmaya başladık. Ama teknik ekibi çağırmıyorduk çünkü oyuncular daha rahat ediyordu. O takımla biz şampiyon olduk.”

KAHVALTISIZ İDMANA GELİYORLAR

Nobre’ye göre Türk futbolcularının en önemli handikapı hedefsizlik. Çoğu oyuncu ligi yeterli görüyor, yüksek hedef koymuyor. Kendisinin her zaman ekstra idmanlar yaptığını söyleyen Nobre, 39 yaşına kadar oynayabilmesinin sırrının da bu idmanlar olduğunu belirtiyor.

“Ben her zaman makine gibi baktım kendime. Sen arabana benzin yerine su koyarsan motor patlar. Yemek en iyi olacak, akşam en az 8 saat iyi uyku… Türkiye’de çok gördüm. Oyuncu kalkıp kahvaltısız direk antrenmana geliyor. E son yemeği ne zaman yedin 12 saat önce. Benzin yok, senin kas patladı. Antrenmana 5 dakika kala 1 tost 1 kola. Olur mu hiç öyle şey? Sonra de ki Avrupa çok disiplinli. Tabi ki disiplinli… “

ARDA’DAKİ TEKNİK NORMAL DEĞİL

Bu seneki ligi de değerlendiren Nobre, Mertens’in çok akıllı oyuncu olduğunu söylüyor. Arda Güler için ise, “Bu yaşta bu kalitede teknik normal değil. Hem Alex hem Guti gibi. Erken ama bence büyük oyuncu olacak. İnşallah İspanya’da oynar, tam onun stili” diyor.

spot_img

SON YAZILAR

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR